HIV Testi
HIV ("Human Immunodeficiency Virus", İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) enfeksiyonu, etken virüsün etkisiyle bağışıklık sisteminin giderek baskılandığı kronik bir enfeksiyon hastalığıdır.
DSÖ, (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre dünyada ortalama 34 milyon HIV enfekte kişi olduğunu ve hastalığın tanımlandığı 1981 yılından beri 37,9 milyon kişinin hayatını bu hastalıktan kaybettiğini bildirmektedir.
Ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 5740 HIV / AIDS hastası vardır.
HIV enfeksiyonuna ülkemizde en sık 20-49 yaş arası ve erkeklere %70, kadınlara %30 oranında rastlanmaktadır.
HIV enfeksiyonu insan vücudunda lenfosit adı verilen kan hücrelerinin bir alt tipine (CD4 +T hücre ) bağlanır.
HIV enfeksiyonun seyri boyunca CD4 +T hücre sayısı giderek azalır buna bağlı olarak da AIDS için karakteristik fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserler ortaya çıkar.
HIV enfeksiyonunun doğal seyri yedi evreye ayrılarak incelenmektedir.
1. Virüsün bulaşması
2. Akut (erken gelişen) HIV enfeksiyonu
3. Serokonversiyon (Antikor oluşması)
4. Asemptomatik (belirtisiz) Dönem
5. Erken Semptomatik (belirtili) Dönem
6. Geç Semptomatik (belirtili) Dönem ( AIDS )
7. İleri Evre
DSÖ, (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre dünyada ortalama 34 milyon HIV enfekte kişi olduğunu ve hastalığın tanımlandığı 1981 yılından beri 37,9 milyon kişinin hayatını bu hastalıktan kaybettiğini bildirmektedir.
Ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 5740 HIV / AIDS hastası vardır.
HIV enfeksiyonuna ülkemizde en sık 20-49 yaş arası ve erkeklere %70, kadınlara %30 oranında rastlanmaktadır.
HIV enfeksiyonu insan vücudunda lenfosit adı verilen kan hücrelerinin bir alt tipine (CD4 +T hücre ) bağlanır.
HIV enfeksiyonun seyri boyunca CD4 +T hücre sayısı giderek azalır buna bağlı olarak da AIDS için karakteristik fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserler ortaya çıkar.
HIV enfeksiyonunun doğal seyri yedi evreye ayrılarak incelenmektedir.
1. Virüsün bulaşması
2. Akut (erken gelişen) HIV enfeksiyonu
3. Serokonversiyon (Antikor oluşması)
4. Asemptomatik (belirtisiz) Dönem
5. Erken Semptomatik (belirtili) Dönem
6. Geç Semptomatik (belirtili) Dönem ( AIDS )
7. İleri Evre
1. Virüsün Bulaşması:
HIV / AIDS esas olarak üç önemli yolla bulaşır.:
a. Cinsel Yolla Bulaşma:
HIV / AIDS her türlü cinsel temasla (homoseksüel, heteroseksüel, oral, vajinal veya anal) bulaşır.
Bulaş için virüsü taşıyan kişiyle yapılacak bir cinsel temas bile yeterlidir.
HIV ile enfekte kişilerle yapılan cinsel temas sayısı arttıkça, bulaş olasılığı da artar.
Birden fazla cinsel eşi olanlar, sık eş değiştirenler, damar içi madde kullanma alışkanlığı olanlar, hemofili, diğer kanama bozukluğu, kronik böbrek hastalığı gibi hastalıkları nedeniyle sık kan verilmek zorunda olan kişilerle yapılan cinsel temasta bulaş riski daha yüksektir.
b. Kan ve Kan Ürünleri ile Bulaşma:
Virüsü taşıyan kişilerden alınan kan ve kan ürünlerinin başka bir kişide kullanılması ile hastalık bulaşabilir.
Günümüzde bu nedenle tüm kan ürünleri verilmeden önce laboratuvar testleriyle incelenmektedir.
Damar içi madde alışkanlığı olan kişilerin aynı iğne/enjektörü paylaşmaları ile bulaş giderek artan oranlarda görülmektedir.
c. Anneden Bebeğe Bulaşma:
HIV, gebelik boyunca, doğum sırasında ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilmektedir. Bunu önlemek için de çeşitli uygulamalar mevcuttur.
2. Akut (Erken Gelişen) HIV enfeksiyonu
HIV, vücuda alındıktan 1-6 hafta içerisinde akut enfeksiyona neden olur.
Bu dönemde klinik bulgular, diğer bazı hastalıklarda da görülebilir, kişiler arası farklılıklar gözlenebilir.. Ateş, lenf bezlerinde büyüme , farenjit , deri döküntüleri , kas veya eklem ağrısı, ishal, baş ağrısı,bulantı ve kusma , karaciğer ve dalak büyümesi,pamukçuk gibi.
Bütün bu bulgular 2-4 hafta içerisinde tedavi gerektirmeden geçer. Bu dönemden itibaren kişi bulaştırıcıdır.
3. Serokonversiyon (Antikor Oluşması)
Virüsün vücuda girişini takiben, % 95 vakada 6-12 hafta içerisinde HIV'e karşı antikorlar gelişir.
Bu antikorların hastalığın ilerlemesini engelleyici etkileri yoktur, ancak hastalığın teşhisi açısından önem taşırlar.
4. Asemptomatik (Belirtisiz) Dönem
Serokonversiyon döneminden sonra enfekte kişiler "Asemptomatik Dönem"e girerler.
Bu dönemde kişilerde hiçbir belirti ve bulgu yoktur, ama bulaştırıcıdırlar.
Asemptomatik dönem ortalama 8-10 yıl sürer. Ancak vakaların %20-30'u ortalama 1.5-5 yıl içerisinde bir sonraki döneme geçebilmektedir.
Bu süreyi etkileyen faktörler virüsün alınma yolu, hastanın yaşı ve virüsün virülansıdır.
Fizik muayene bu dönemde genellikle normaldir. %40-50 vakada fizik muayenede yaygın lenf bezi büyümesi saptanabilir.
Lenf bezi büyümeleri HIV enfeksiyonu dışında değişik hastalıklarda da görülebilmektedir.
5. Erken Semptomatik (Belirtili) Dönem
Hastalarda ilk kez doktora başvurmalarına neden olan belirtilerin başladığı dönemdir.
Halsizlik, baş ağrısı, vücut ağırlığının %10'undan fazla kilo kaybı, nedeni bulunamayan ateş, bir aydan daha uzun süren ve tedavi edilemeyen ishal, deride pullanmalarla seyreden bir hastalık olan Seboreik Dermatit, yaygın ve sık Herpes virüs enfeksiyonlari, ağızda mantar enfeksiyonları en sık karşılaşılan belirti ve bulgulardır.
6. Geç Semptomatik (Belirtili) Dönem (AIDS)
Bu dönemde bağışıklık eksikliği iyice belirgin bir hale gelir, fırsatçı enfeksiyon veya kanserler ortaya çıkabilir.
Yaygın kullanımında HIV ile ilgili tüm hastalıklar genel olarak AIDS adı ile anılmakta ise de aslında virüs vücuda alındıktan sonra geçirilen tüm dönemler HIV enfeksiyonu, bunun son basamağı da AIDS dönemidir.
AIDS'i belirleyen hastalıklar, bağışıklık sistemi sağlam kişilerde hastalık yapmayan ya da bazı özel durumlarda çok seyrek hastalık yapabilen, parazit,virüs ve mantarların neden olduğu bazı enfeksiyon hastalıkları ile, Kaposi Sarkomu, Beyin Lenfoması gibi bazı özel tür kanser hastalıklarıdır.
7. İleri Evre
Gözün retina tabakasının virüse bağlı enfeksiyonu olan Sitomegalovirüs (CMV) Retiniti görülebilir.
Bu evreye gelmiş hastalarda, Antiretroviral Tedaviye rağmen ortalama 2 yıl içerisinde yeni bir AIDS göstergesi hastalığın ortaya çıkışı engellenememektedir.
HIV ENFEKSİYONUNDA TEDAVİ
HIV infeksiyonunda virüsü ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur, ancak virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır.
Bu ilaçların genel adı "Antiretroviral İlaçlar", bu ilaçlarla yapılan tedavi de Antiretroviral tedavidir.
Tedavi ile HIV ile ilgili şikayetler başlayana kadar geçen sürenin uzadığı, CD4 + Hücre sayısının yükseldiği ve özellikle yoğun tedavi ile yaşam süresinin uzadığı tespit edilmiştir.
İlgilenebileceğiniz Diğer Testler